Skip to Content

İngiltere’nin kaderini duygular belirleyecek: Heidi comments on Brexit

Heidi comments on Brexit for Turkish publication Milliyet.

İngiltere’nin kaderini duygular belirleyecek

İngiltere’nin kaderi bugün yapılacak AB referandumu ile şekillenecek. Akademisyenlere göre seçmen AB’de kalmanın ya da çıkmanın gerçek etkilerini bilmiyor, sevdikleri siyasetçiler ve hislerine göre karar veriyor
First published on 23 June 2016 on www.milliyet.com.tr.

Nevsal Elevli – Londra

İngiltere’de seçmenler 1973’te katıldıkları Avrupa Birliği (AB) ailesinde kalıp kalmayacaklarınabugün düzenlenen referandumla karar verecek. Başbakan David Cameron gibi ‘kalalım’ oyundan yana olanlar, üyeliğin getirdiği ekonomik avantajları öne sürüyor. ‘Çıkalım’ diyenler ise seyahat özgürlüğünün göçü artırdığını ve kamu hizmetleriyle iş imkânlarının üzerinde baskı yarattığını belirtiyorlar.

Türkler AB’den yana

Anketlerin ortalaması, ülkede birlik ile ayrılık yanlılarını yüzde 50’şer olarak gösteriyor. İngiltere’de yaşayan Türkler ise AB’de kalınmasından yana. Türkçe konuşan toplumun yoğun olarak yaşadığı başkent Londra’nın kuzeyindeki Hackney bölgesindeki seçmenler, AB’den çıkarak göçün önüne geçilebileceği görüşüne katılmadıklarını ve olası ayrılığın ekonomik etkilerinin olacağını dile getiriyor. Her ne kadar iş adamları, finansal çevreler ve gençler İngiltere’nin AB’de kalmasından yana görünse de sonucun ne olacağı son dakikada belli olacak. Referandum sonucunun cuma günü sabaha karşı belli olması bekleniyor. Sandık öncesinde akademisyenler ve sokağın nabzını tuttuk.

Futbolcular bilirkişi oldu

İnsanların kararlarının ardındaki etkenleri araştıran Londra City Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Peter Ayton, AB referandumunda seçmenlerin kişilere oy verdiğini ve hisleriyle hareket ettiğini söylüyor. Ayton, “Seçmen, AB’de kalmanın ya da çıkmanın gerçek etkilerini pek bilmiyor. Kişilere olan zaafıyla karar veriyor. Örneğin seçmen İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’i sevmiyorsa oyunu  onun söylediğinin aksi yönde kullanacak” dedi.

Ayton referandumun diğer seçimlerden çok farklı olduğunu belirterek, “Bu karar İngiliz vatandaşları için çok daha hissi bir olgu. AB’den çıkmanın uzun vadeli sonuçlarını tahmin etmek, girift bazı politik, sosyal ve ekonomik konuları ince ince analiz etmeye dayanmalı. Kalma kampanyası yapanların futbolcu David Beckham’ı, çıkmak isteyenlerin de Sol Campbell’ı bilirkişi olarak göstermeleri hislerin oynadığı büyük rolü gösteriyor. Aşırı uç politikası güdenler kompleks meseleleri iyi anladıklarını zannederler ama gerçekte konuya çok daha az hâkimdirler. Bu yüzden alınan kararlar yüzeysel düşünülerek verilen kararlar. Umarım halk doğru kararı verir ve AB’de kalırız” dedi.

Parti içi liderlik yarışı

Sosyolog ve yazar Semra Eren-Nijhar da İngiltere’nin AB’de kalmasının önemli olduğunu belirterek, “Küreselleşen dünyada Britanya’nın AB’den çıkması büyük bir yanlıştır. Başta ciddi güvenlik riskleri olmak üzere aynı zamanda politik, ekonomik ve kültürel güç kaybedecek. Sağcı politik grupların ve politikacıların göçmen ve mülteci sayılarını öne çıkararak tartışmayı hızlandırmaya çalışmaları sadece İngiltere’de değil, Avrupa’nın diğer ülkelerindeki aşırı sağ ve neo-Nazi grupları da harekete geçirdi. Maalesef geçen hafta milletvekili Jo Cox’un öldürülmesi şu anda geldiğimiz noktadır” şeklinde konuştu.

Kalma yanlısı Başbakan David Cameron ile ayrılma kampanyasının lideri Muhafazakâr milletvekiliBoris Johnson arasındaki çekişmeye dikkat çeken Eren-Nijhar, “Referandum aslında İngiltere’nin AB içinde kalıp kalmamasının ötesinde, iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin parti içi başkanlık yarışı. Bu konuda halk maalesef bilinçli olarak bilgilendirilmiyor” diyor.

‘Ekonomi AB ile büyüdü’

Gazeteci ve yazar Heidi Kingstone, aynı zamanda Prens William ve Prens Harry’nin de arkadaşı. Kingstone, “Ayrılırsak ekonomik açıdan zora düşeceğimiz kesin. İngiliz şair John Donne’nın ‘Hiçbir adam ada değildir, Her adam bir kıtanın parçasıdır’ sözlerini de unutmamak gerek” diyor. Televizyon program yapımcısı Peter Phelps (63), İngiltere’nin AB’de kalmasından yana. Peter, İngiltere’nin AB’deAlmanya’dan sonra ikinci büyük ekonomiye sahip olduğunu belirterek, “AB üyeleri ile yaptığı ticaret sayesinde ekonomi büyüdü. Eğer AB’den ayrılırsak belirsizliğe adım atacağız” diyor. İş kadını Ria Türker ise, “AB üyeliğinin faydalarının tam olarak anlatıldığına inanmıyorum. Basın yanlış bilgiler aktarıyor” şeklinde konuşuyor.

‘Kuralları biz koyalım’

Çıkma taraftarları ise Brüksel’in çok fazla yetki sahibi olmasından şikayetçi. Lordlar Kriket Sahası’nın adını vermek istemeyen güvenlik görevlisi, “En kısa zamanda AB den çıkmalı. Onlara ihtiyacımız yok, kendi kararlarımızı kendimiz alabiliriz” diyor. “Kuralları bizim koymamız lazım” diyen Brian Myes (70) ise şöyle devam ediyor:

“Başta ortak pazardı ama şimdi hükümete döndü. AB kanunlar çıkartıyor, federal hükümet oldular. Kararları onlar bizim için veremez. Biz güçlü bir ülkeyiz. Almanya ve Fransa’ya AB’nin faydası oldu. Çünkü onlar üye olmadan önce daha kötü durumdalardı.”

75 yaşındaki kimyager Denise ise “Hangi kararın ülke için iyi olduğundan emin değilim, belki de oyumu kullanmayabilirim” diyor.

Basın da bölündü

İngiltere basını dünkü manşetlerini Brexit’e ayırırken bazıları ‘evet’ bazıları ise ‘hayır’ için son kez çağrı yaptı. Daily Mail, ‘Britanya’ya inanıyorsanız ayrılma oyu verin’ derken Daily Mirror AB ile birçok konuda hemfikir olmadıklarını belirtse de ‘Gelecek için kalalım’ çağrısı yaptı. Birçok gazete anketlerin yorum yapmaya izin vermeyecek şekilde yakın olduğunu yazdı.

Bahislere göre kazanan AB

Referandum öncesi anketler, kalma ve ayrılma yanlılarının başabaş olduğunu gösterirken, sürekli olarak kalma yanlılarını önde gösteren bahisçiler, yüzde 60 kazanma ihtimaline denk gelen 4-6’lık orandan yüzde 82 ihtimale denk gelen 2-9’a kadar ilerledi.İskoçya bağımsızlık referandumu ve 2015 genel seçimleri, bahisçilerin sonuçları anket firmalarından daha etkili biçimde tahmin edebildiğini göstermişti.

8 soru 8 yanıt

– Birleşik Krallık neyi oyluyor?

Referandumda, ülkenin Avrupa Birliği’nde(AB) kalıp kalmayacağı sorusuna yanıt aranacak. AB’den ayrılma yanlıları, birliğin özellikle son dört yıl içerisinde ciddi bir değişim geçirdiğini,Birleşik Krallık’ın egemenliğine saygı göstermediğini savunuyor. AB’de kalmak isteyenler ise, ülkenin dünyadaki etkisi ve güvenliği için AB’nin parçası olması gerektiğini, birlikten ayrılmanın ekonomik açıdan da zarara uğratacağını düşünüyor.

– Kim AB’yi destekliyor, kim ayrılmak istiyor?

İngiltere Başbakanı David Cameron, kalma yanlılarının lideri. Başarısız olursa işini kaybedebilir. Arkasında lideri olduğu Muhafazakar Parti’den bazı vekiller, İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve İskoç Ulusal Partisi bulunuyor. Ekonomistlerin büyük bir bölümü ve büyük işletme sahipleri de AB’de kalma taraftarı. İstihbarat servisleri de bu adımı destekliyor. ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping de İngiltere’nin AB’de kalmasından yana.

AB’den ayrılmak isteyenlerin başını ise Adalet Bakanı Michael Gove ve Londra eski belediye başkanı Boris Johnson çekiyor. Cameron’un önderlik ettiği Muhafazakâr Parti’nin neredeyse yarısı genel başkanlarının aksine ayrılma taraftarı. Aşırı sağcı İngiltere Bağımsızlık Partisi (UKIP) AB’nin en azılı düşmanı. Bununla birlikte, Fransız Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen ve ABD başkan adayı Donald Trump ise ayrılalım kampına destek çıktı.

– Daha önce benzer bir oylama yapıldı mı?

İlk referandum İngiltere’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasının ardından, 1975’te ‘birlikte kalmalı mı ayrılmalı mı’ sorusunun gündeme gelmesiyle gerçekleşti. Bu oylamada, İngilizler’in yüzde 67’si birlik lehine oy kullandı.

– Ayrılma ekonomiyi nasıl etkiler?

İngiltere’nin AB’den ayrılması halinde gümrük birliğinde kalıp kalmayacağı ve finansal hizmetler için ‘tek pazar erişimini’ koruyup korumayacağı ekonomi açısından belirleyici olacak. Birçok ekonomist, AB’de kalınmasını desteklerken, üyelikten çıkmanın ülkedeki ekonomik büyümeyi durduracağını, ekonomik havuzu zayıflatacağını ve İngiltere’nin finans merkezi Londra’ya zarar vereceğini ileri sürüyor. Hatta üyelikten çıkmayı destekleyen ekonomistler bile kısa ve orta vadede bu kararın büyümeyi etkileyebileceğini belirtirken, yine de İngiltere’nin 2030 yılına gelindiğinde mevcut durumun ötesine geçebileceğini savunuyor. Eğer Birleşik Krallık, dünyanın en büyük pazarı sayılan ve 500 milyon insanı çevreleyen AB ortak pazarında kalmak isterse, Brüksel’in İngilizlere bedel ödetmesi gündeme gelebilir.

– Neden şimdi?

Margaret Thatcher döneminden bu yana ara ara seslerini yükselten bir azınlık Birleşik Krallık’ın AB’den çıkmasını talep ediyor. Son genel seçimlerde AB karşıtı UKIP partisine oy kaptırmamak isteyen Başbakan Cameron, kampanyası sırasında yeniden başbakan seçilirse AB refarandumuna gitme sözü verdi.

– Kimler oy kullanıyor?

18 yaşından büyük Birleşik Krallık vatandaşları ve son 15 yıldır yurtdışında yaşayan ve oy verme işlemlerini yerine getiren İngiliz vatandaşları oy kullanabiliyor. Kanada, Avustralya, Hindistan ve Güney Afrika’daki İngiliz vatandaşları da oy verebiliyor. İngiliz Milletler Topluluğu üyesi olan Kıbrıs,İrlanda ve Malta vatandaşları Britanya’da ikamet etmeleri halinde oy kullanabilecek. Ancak diğer AB vatandaşları, oy kullanamıyor. Britanya’da yaşayan Kıbrıslı Türkler de oy kullanabilecek.

– “Brexit” nedir?

İngiltere’de gerçekleşecek referandum ‘Brexit’ ismiyle anılıyor. Bu kelime “Briton” (Britanyalı) ve “exit” (çıkış) kelimelerinin birleşimi ile oluştu.

–  Oylama sonucu nihai mi?

Referandum yasal olarak bağlayıcı olmasa da Başbakan kararın uygulanacağına söz verdi. Halk, birlikten çıkma yönünde oy kullanırsa, AB’den ayrılma sürecinin iki yıl sürmesi bekleniyor. Bu süre zarfında yapılacak müzakereler, İngilizlerin blokla ilişkisini şekillendirecek.